30 Mayıs 2012 Çarşamba

Handırı Sevdası


Handırı Sevdası,

Bir sevdadır hala içimizde Handırı, bu durum bizim kadar memleketimizin her yerinde bir sevda bir aşk olarak karşımıza çıkar. Bazen toprağa dil dökülür, bazen taşına,  bazen bir kuzu sevdanın sembolü olur, bazen bir ağaç. Ama hep güzellikler akla gelir,  havası  suyu hatırlanır. Anılar  canlanır, hikayeler anlatılır, yağmurda nasıl ıslanıldığı ne zorluklar çekildiği göz önünde canlanır. Bazen duraklanır bir an, anılarda iz bırakan acı hatıralar film şeridi olur akar akar.
Kimseyi duymaz insan  o an, geçmişe gider çocukluğuna, gençliğine.  Hı diyerek diyerek uyanığında insan kendine gelir  ah eski günler der...

Ah eski günler ne güzeldi, şimdi her şey bol bol var, ama eskiden erik pestilinin tadı başka idi, ayranın içine ekmek doğrayıp yediğimiz zaman  ne güzeldi,  sabah uykulu uykulu soğukta traktörle Çankırı' ya gelmek büyük zevkti. Eşeğe binmek büyük keyifti.

Artık madde her tarafımızı kuşattı, eşyalar ile uğraşmaktan kendimize zaman ayıramıyoruz. Televizyon bütün zamanımızı alıyor. Artık köy, cenaze ve mevlit için gidilen bir yer haline geldi. Dostlarımız, çevremiz, dünürlerimiz, gelinlerimiz, damatlarımız başka köylerden , başka, şehirlerden hatta başka ülkelerden olmaya başladı.  Bu şüphesiz günümüz için doğal bir durumdur. Belki bazı yönlerden iyi yanları da vardır. Ancak konumuz gereği bizim için neleri götürüyor bunu dikkate alalım. En önce akrabalık ilişkilerine verdiği zarar dikkati çekmektedir. Akraba ilişkileri sığlaşmakta, her iki taraf içinde bir veya ikinci derecede ilişkiler kesilmektedir. Yani diğer köylerden veya şehirlerden gelen bir gelinin veya damadın ancak, amca veya dayısını tanıyabilirsiniz. Başka akrabalarını belki bilebilirsiniz. Birde bunun üzerine köylülerimizden uzaklaşılırsa, ne köylümüzü görür  nede tanırız.

            Oysa eskiden herkes birbirini bilirdi, bir edep vardı büyüğe, küçükler kızarak ta olsa yanlışları konusunda uyarılır, sıkıntılı zamanlarda yardım edilirdi. Düğünde , sünnette cenazede, mevlitte herkes bir olurdu, şimdi cenazeler hariç bu birliği hiç göremiyoruz. Cenazeler köylünün gerçekten bir olabildiği anlar. Dikkatle izliyorum,  şehirlerde  çok çevresi olanların cenazelerinde ağırlık köylümüz var ve gerçek samimiyetle oradalar ve hizmet ediyorlar. Korkum odur ki, bu durum ilerde değişirse  durum daha vahim olur. Denilebilir ki “hiç kimse olmasa da belediye beni gömer bana kimse lazım değil” bu sözle belki söylenebilir, ancak gönül böyle demez, insan sosyal bir varlıktır, ve asla yalnızlığı kabul etmez bu yüzden kimse kendi kendini kandırmasın. Ayrıca tecrübe ile sabittir komşular gelmediğinde insan ne hale geliyor bunu herkes görüyor.

            Aslında bu yazımın, şiirsel bir yazı olmasını istemiştim ancak, izlenimlerim Handırı’lı olmak ve yaşamak konusunda ki problemlerin daha önemli olduğunu gösterdi, bu sebeple biraz daha Handırı’lı  olmanın önemi üzerinde durmak istedim. Sizlerden istirhamım bir dakika dahi olsa bir tefekkür vesilesi ile yukarıda değinmeye çalıştığım, konuyu düşünmenizdir.

            Ancak her şeye rağmen bir sevdadır  içimizde Handırı, selam ve Dua ile.


Yüksel ERDOĞAN
Handırılı-2012

1 yorum:

  1. Bir Başkadır Handırı Sevdasın Orda Bir Köy var Yakında O Köy Bizim Köyümüz

    YanıtlaSil