20 Haziran 2012 Çarşamba

İnsanlar neden biribirleriyle geçinemezler

Merbaha, merhaba yeniden merhaba,
tüm dostlara yeniden merhaba,
Sıcak yaz günlerinin,
kavurucu sıcağından,
beklenen yağmurlardan,
akşamın serinliğinden,
sabahın seherinden,
kuş seslerinden,
merhaba

hüznün durağından,
sevenlerin sevgisinden,
aşkın heyacanından,
dostun selamından,
merhaba

Ramazan Bayramı

Merhaba

Ramazan geldi gidiyor,
Yaklaşık bir aydır, oruç tutuyoruz,
diğer ibadetlerle meşgul oluyoruz.  
Allah (cc) herkesin ibadetini kabul etsin.
İbadet boyutu itibariyle çok derin olan olan ramazan kavramı,
Sosyal ve kültürel boyutu itibariylede, derin manalar ifade etmektedir.
Özellikle fitre ve zekat kurumları sosyal barışın ve huzurun sağlanması açısından önemli fonksiyonlar içermektedir. Bunun yanında yaşlılara ve yoksullara ziyaret, insanlara iyi davranmak, tebessüm ve hoşgörü vb. ilahi emirler, ramazan kavramını güçlendirmektedir.

         Köyümüzün sitesi  için, hazırladığım, bu yazıda   ramazan ayının diğer güzelliklerinden, ziyade köyümüz insanı için öneminden konuşmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Başka yerlerde yazsak veya konuşsaydık başka yönlerini ele alabilirdik.

         Ramazan ayının köyümüz için en önemli yönü, kalplerde olan yumuşamanın bayram sonrasında devam ettirilmesi meselesidir.  Kalplerdeki yumuşamadan kastettiğim,

Yaran ve huzur

Merhaba Kıymetli Dostlar,

Herkesin malumu olduğu üzere kış bitmek üzere aslında filende bitti. Çünkü kar yağma zamanında yağmur yağıyor, dolu yağıyor herkes bu değişimin bir şekilde farkında aslında, hiçbir şey bildiğimiz, hatırladığımız düzeninde yol almıyor. Sürekli bir değişim var. Değişim çoğu zaman gelişimle ilgilidir ve gelişmeyi ifade eder.  Ancak son dönemlere değişim sözcüğü gelişimden ziyade, bir şeylerin bozulması anlamıyla olarak karşımıza çıkmaktadır. Mevsimler değişiyor (bozuluyor, insanlar değişiyor (bozuluyor)hatta hava bile su bile değişiyor (bozuluyor).

Artık Aklımıza ne gelirse gelsin,  bir karamsarlık içerisinde bozulma akla geliyor. Burada bunun sebeplerini uzun uzadıya inceleyecek değilim, zira bu konuda sosyologlar, psikologlar, toplum bilimciler gibi konu uzmanları inceleme ve bir yığın araştırma yapıp sonuçlarının toplum ile paylaşıyorlar.  Hatta uzman olmayanlar veya toplumu yönlendirmeye çalışanlar bile bu konuda görüş beyan ediyorlar.

Genelde Türkiye ölçeğinde yapılan araştırmalar, topluma genel bir karamsarlık halinin hâkim olduğunu ve mutsuzluk eğilimlerinin yüksek düzeyde seyrettiğini göstermektedir.

Biz bu durumu Handırı köyü yani köyümüz açısından ele alırsak, durumun Türkiye ölçeğinden pek farklı olmadığını müşahede ederiz. Zira geçim zorluğu, köyümüz kaynaklarının

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Handırı Sevdası


Handırı Sevdası,

Bir sevdadır hala içimizde Handırı, bu durum bizim kadar memleketimizin her yerinde bir sevda bir aşk olarak karşımıza çıkar. Bazen toprağa dil dökülür, bazen taşına,  bazen bir kuzu sevdanın sembolü olur, bazen bir ağaç. Ama hep güzellikler akla gelir,  havası  suyu hatırlanır. Anılar  canlanır, hikayeler anlatılır, yağmurda nasıl ıslanıldığı ne zorluklar çekildiği göz önünde canlanır. Bazen duraklanır bir an, anılarda iz bırakan acı hatıralar film şeridi olur akar akar.