20 Haziran 2012 Çarşamba

Yaran ve huzur

Merhaba Kıymetli Dostlar,

Herkesin malumu olduğu üzere kış bitmek üzere aslında filende bitti. Çünkü kar yağma zamanında yağmur yağıyor, dolu yağıyor herkes bu değişimin bir şekilde farkında aslında, hiçbir şey bildiğimiz, hatırladığımız düzeninde yol almıyor. Sürekli bir değişim var. Değişim çoğu zaman gelişimle ilgilidir ve gelişmeyi ifade eder.  Ancak son dönemlere değişim sözcüğü gelişimden ziyade, bir şeylerin bozulması anlamıyla olarak karşımıza çıkmaktadır. Mevsimler değişiyor (bozuluyor, insanlar değişiyor (bozuluyor)hatta hava bile su bile değişiyor (bozuluyor).

Artık Aklımıza ne gelirse gelsin,  bir karamsarlık içerisinde bozulma akla geliyor. Burada bunun sebeplerini uzun uzadıya inceleyecek değilim, zira bu konuda sosyologlar, psikologlar, toplum bilimciler gibi konu uzmanları inceleme ve bir yığın araştırma yapıp sonuçlarının toplum ile paylaşıyorlar.  Hatta uzman olmayanlar veya toplumu yönlendirmeye çalışanlar bile bu konuda görüş beyan ediyorlar.

Genelde Türkiye ölçeğinde yapılan araştırmalar, topluma genel bir karamsarlık halinin hâkim olduğunu ve mutsuzluk eğilimlerinin yüksek düzeyde seyrettiğini göstermektedir.

Biz bu durumu Handırı köyü yani köyümüz açısından ele alırsak, durumun Türkiye ölçeğinden pek farklı olmadığını müşahede ederiz. Zira geçim zorluğu, köyümüz kaynaklarının
yetersizliği, organize ve kooperatifleşmenin olmaması, diğer illere göç, kopan ilişkiler, menfaatlerin çakışması,  gibi konular köyümüz insanında belli oranda bir mutsuzluk tablosu oluşturmaktadır.
Kardeşin kardeşle ilişkilerinin asgari düzeye indiği günler yaşıyoruz. Evladın anne ve babasına nasılsın demediği kişiler tanıyorum.  Onun halinden bana ne diyenler çevremizi sarmış durumda, bir başkasının hali ile ilgilenenlerin ilgileri ise dedikodudan ileriye gitmediğine her gün defalarca şahit oluyoruz.
Acı ama hoşlan sakta hoşlanma sakta bunlar bizim gerçeğimiz,  böyle durumlar la içi içe yaşıyoruz.
Yaşanan sıkıntılara bir neşter vurmak için yapılan girişimlerde yok değil, ancak yeterlide değil. Hocalarımız sohbetlerinde ve vaazlarında toplumsal huzuru ve birlikteliği sürekli işliyor. Televizyonlarda sağduyulu ve ilim tahsil etmiş üstatlar fikirleri ile yön ve yol gösteriyorlar. Gönüllerde yer etmiş Allah (cc) dostları halleri ile insanlara örnek oluyorlar.
Bu konuda Handırı yaranı da toplumun sorunlarına çok hassasiyetle yaklaştığını ve toplumun huzur ve mutluluğu için hem fikir hem de eylem bazında faaliyetler içerisindedir. Çok güzel geçen bu seneki yaranda birlik, beraberlik ve huzur adına büyük aşamalar kaydettiğimizi, büyük bir memnuniyetle bizatihi kendim gözlemledim. Bu durumu köyümüzden ve köyümüzden olmayan insanlar açıkça ve memnuniyetle ifade etmektedirler. Birbiri ile yaşayabilen, paylaşabilen, konuşabilen ve fikir alışverişi yapabilen insanların artması hedefi ile hasta ziyaretleri, taziyeler, yaran toplantıları, yaran ocakları,  asker uğurlamaları, misafir davetleri ve yarana büyüklerimizin davet edilmesi gibi faaliyetlerin iyiye ve güzele yönelen reflekslerimizin gelişmesine büyük katkılarda bulunduğu kanaatindeyim.
Aslında daha çok söylenecek söz var ancak, yazının uzaması okunabilirliği açısından zafiyet oluşturmaktadır. Yazımı sonlandırırken, yazının özüne bakarsak birlik ve beraberliğimizi geliştirecek her türlü faaliyete destek olmamız ve bundan dersler çıkarmamız gerektiği sonucuna ulaşırız. Bu bizim mutluluğumuz dolayısıyla tüm toplumun mutluluğuna olumlu etki yapacaktır.
Mutlu yarınların özlem ve temennisi ile sevgi ve saygılarımı sunarım.

                                                                Yüksel ERDOĞAN

18-Şubat-2009 Saat 14:32  Handırı.com yayınlanmıştır.

1 yorum: