Handırı
Sevdası,
Bir
sevdadır hala içimizde Handırı, bu durum bizim kadar memleketimizin her yerinde
bir sevda bir aşk olarak karşımıza çıkar. Bazen toprağa dil dökülür, bazen taşına, bazen bir kuzu sevdanın sembolü olur, bazen
bir ağaç. Ama hep güzellikler akla gelir,
havası suyu hatırlanır. Anılar canlanır, hikayeler anlatılır, yağmurda nasıl
ıslanıldığı ne zorluklar çekildiği göz önünde canlanır. Bazen duraklanır bir
an, anılarda iz bırakan acı hatıralar film şeridi olur akar akar.
Kimseyi
duymaz insan o an, geçmişe gider çocukluğuna,
gençliğine. Hı diyerek diyerek uyanığında
insan kendine gelir ah eski günler
der...
Ah
eski günler ne güzeldi, şimdi her şey bol bol var, ama eskiden erik pestilinin
tadı başka idi, ayranın içine ekmek doğrayıp yediğimiz zaman ne güzeldi,
sabah uykulu uykulu soğukta traktörle Çankırı' ya gelmek büyük zevkti. Eşeğe
binmek büyük keyifti.
Artık
madde her tarafımızı kuşattı, eşyalar ile uğraşmaktan kendimize zaman
ayıramıyoruz. Televizyon bütün zamanımızı alıyor. Artık köy, cenaze ve mevlit
için gidilen bir yer haline geldi. Dostlarımız, çevremiz, dünürlerimiz, gelinlerimiz,
damatlarımız başka köylerden , başka, şehirlerden hatta başka ülkelerden olmaya
başladı. Bu şüphesiz günümüz için doğal
bir durumdur. Belki bazı yönlerden iyi yanları da vardır. Ancak konumuz gereği
bizim için neleri götürüyor bunu dikkate alalım. En önce akrabalık ilişkilerine
verdiği zarar dikkati çekmektedir. Akraba ilişkileri sığlaşmakta, her iki taraf
içinde bir veya ikinci derecede ilişkiler kesilmektedir. Yani diğer köylerden
veya şehirlerden gelen bir gelinin veya damadın ancak, amca veya dayısını
tanıyabilirsiniz. Başka akrabalarını belki bilebilirsiniz. Birde bunun üzerine
köylülerimizden uzaklaşılırsa, ne köylümüzü görür nede tanırız.
Oysa eskiden herkes birbirini
bilirdi, bir edep vardı büyüğe, küçükler kızarak ta olsa yanlışları konusunda
uyarılır, sıkıntılı zamanlarda yardım edilirdi. Düğünde , sünnette cenazede,
mevlitte herkes bir olurdu, şimdi cenazeler hariç bu birliği hiç göremiyoruz. Cenazeler
köylünün gerçekten bir olabildiği anlar. Dikkatle izliyorum, şehirlerde çok çevresi olanların cenazelerinde ağırlık
köylümüz var ve gerçek samimiyetle oradalar ve hizmet ediyorlar. Korkum odur
ki, bu durum ilerde değişirse durum daha
vahim olur. Denilebilir ki “hiç kimse olmasa da belediye beni gömer bana kimse
lazım değil” bu sözle belki söylenebilir, ancak gönül böyle demez, insan sosyal
bir varlıktır, ve asla yalnızlığı kabul etmez bu yüzden kimse kendi kendini
kandırmasın. Ayrıca tecrübe ile sabittir komşular gelmediğinde insan ne hale
geliyor bunu herkes görüyor.
Aslında bu yazımın, şiirsel bir yazı
olmasını istemiştim ancak, izlenimlerim Handırı’lı olmak ve yaşamak konusunda ki
problemlerin daha önemli olduğunu gösterdi, bu sebeple biraz daha Handırı’lı olmanın önemi üzerinde durmak istedim. Sizlerden
istirhamım bir dakika dahi olsa bir tefekkür vesilesi ile yukarıda değinmeye
çalıştığım, konuyu düşünmenizdir.
Ancak her şeye rağmen bir
sevdadır içimizde Handırı, selam ve Dua
ile.
Yüksel ERDOĞAN
Handırılı-2012
Bir Başkadır Handırı Sevdasın Orda Bir Köy var Yakında O Köy Bizim Köyümüz
YanıtlaSil